Ankara'da sokak hayvanları bir ayda 6 defa zehirlendi
Ankara’da bir ay içerisinde 5 farklı köpeğin 6 defa zehirlenmesi hayvan severleri kızdırdı.
Ankara'da sokak hayvanları bir ayda 6 defa zehirlendi
Ankara’da bir ay içerisinde 5 farklı köpeğin 6 defa zehirlenmesi hayvan severleri kızdırdı.
Ankara'da bir ay içinde 5 farklı köpeğin 6 defa zehirlendi. Hayvansever Arzu Mermerci, “Bundan bir ay önce ‘Yıldız' ve ‘Zeynep' isimlerindeki köpeklerimi bir gün ölü olarak buldum. Bir ay geçtikten sonra ‘Kıvanç' adındaki köpeğimiz, bu parkın karşısında akşam iftar saatine yakın bir saatte öldü. Yaşamkent Korhan Kuruçay Parkı'nda katil dolaşıyor. Seri bir katil” şeklinde konuştu.
Ankara'nın Çankaya ilçesinde Yaşamkent semtinde 1 ay önce hayvanseverlerin ‘Yıldız' adını verdikleri köpek zehirlenerek öldürüldü. Zehirlenme olayının yaşanmasından 2 gün sonra ise ‘Zeynep' adındaki bir köpek daha zehirlenerek öldürüldü. 1 ay geçtikten sonra da ‘Kıvanç', ‘Şanslı' ve ‘Dayı' adındaki üç köpek daha zehirlendi. Köpeklerden ‘Kıvanç' ölürken, ‘Şanslı' ve ‘Dayı' son anda hayvanseverler tarafından kliniğe yetiştirilerek kurtarıldı. Fakat Yaşamkent'te hayvanları zehirleyen ve teşebbüs eden kişi veya kişiler bu olaylarla yetinemeyerek, ‘Dayı' isimli kangal kırması sokak köpeğini tekrar zehirledi. ‘Dayı' yardım istercesine kendisini besleyen ve bakımını yapan hayvanseverin yanına koştu. Durumu fark eden hayvansever, ‘Dayı'yı tuz yedirerek ve kusturarak ilk müdahaleyi yapmasının ardından kliniğe yetiştirdi. Burada ağzından köpükler çıkarak yaşam mücadelesi veren ‘Dayı', iç kanamalarına ve 4 kez entübe edilmesine rağmen hayata tutundu.
Yaşamkent semtinde 8 yıldır sokak hayvanlarını besleyen ve bakımını yapan 49 yaşındaki hayvansever Arzu Mermerci, hayvanların zehirlenmesine isyan etti. Mermerci, her akşam Yaşamkent Korhan Kuruçay Parkı'nın yanında köpekleri beslemek için hazırladığı kulübeye mama götürürken hem site sakinlerinden hem de sokaktan geçenler tarafından hakarete maruz kalmasına rağmen vazgeçmedi. 5 köpeği zehirlenen ve üçü ölen Mermeci, parka güvenlik kamerası konulmasını ve “seri katil” olarak adlandırdığı hayvanları zehirleyen kişi veya kişilerin bir an önce yakalanmasını istedi.
Arzu Mermerci ölen köpekleri için mezar yaparken, aynı çevrede bakımını yaptığı ‘Peri', ‘Body', ‘Sürmeli' ve ‘Hulusi' isimli köpekleri ise zehirlenme tehlikesine karşı klinikte kafese kapatarak bakımlarını yapmak zorunda kaldı. 49 yaşındaki Mermerci, evinin önündeki Yaşamkent Korhan Kuruçay Parkı'ndaki sokak köpeklerine sekiz yıldır baktığını belirterek, “Bundan bir ay önce ‘Yıldız' ve ‘Zeynep' adındaki köpeklerimi bir gün ölü olarak buldum. Önce birini buldum. İki gün sonra diğerinin ölüsünü buldum. Ağızlarından köpük ve kan gelmişti. Zehirlendiğini anladım. Daha sonrasında her yere başvurduk ama bununla ilgili bir dönüş olmadı. Bir ay sonrasında ‘Kıvanç' isimli köpeğimiz, bu parkın karşısında akşam iftar saatine yakın bir saatte öldü. Ama yanında bir de kuş vardı. Aynı insanın yaptığını düşünüyorum” diye konuştu.
“Yaşamkent Korhan Kuruçay Parkı'nda katil var” diyen gönüllü Arzu Mermerci, “Seri bir katil. Hayvanların yakasını bırakmadı. Bu ‘Kıvanç'tan dört gün sonra tekrar ‘Dayı' ismini taktığım kangal kırması köpeğim evimin önünden koşarak güvenlik kulübesine geldi. Hayvan kendini gösterdi bana ‘kurtar beni' dercesine. Hemen indim aşağıya. İlk müdahaleyi yaptım ama daha sonrasında çok kötü şeyler yaşadık. Şu anda da hayati riski var. Umarım bir şey olmaz. Organları zarar gördü” dedi.
"Artık bu olayların durmasını istiyoruz"
Bu zehirlenme olaylarının ardından panik olduklarını dile getiren Mermerci, “Diğer kalan çocukların buradan alınması gerekiyordu. Hepsini aldık kliniğe yerleştirdik. Onlara güvenli bir ortam sunmamız gerekiyor bu saatten sonra. Ama artık bu olayların durmasını istiyoruz hayvansever olarak. Bugün benim parkımda oldu, yarın başka bir alanda olacak. Bu seri katil kimse, istenildiğinde bulunur. Bütün yetkililere sesleniyorum. Lütfen artık bir çözüm bulun. Caydırıcı cezalar olsun” ifadelerini kullandı.
Mermerci, köpeklerin saldırgan olmadıklarını da ifade ederek, “Köpeklerde saldırganlık diye bir şey yok. Onların doğal yaşam alanları. İnsanlar şunu istiyor; sadece biz yürüyelim, sadece biz gezelim, havlamasın, yanımıza gelmesin. Yani hiçbir şekilde nefes almalarını istemiyorlar. Böyle bir şey olmaz. Allah yaratmış bunları. Bizi nasıl yarattı, onları da yaratmış. Onların da yaşam hakkı var, kimse alamaz ki. Maalesef böyle olmuyor bizim ülkemizde” dedi.
‘Kıvanç' isimli köpeğin ölümünden iki gün önce sitede bir daireyi ziyarete gelen bir misafirin kendisine ve köpeklere hakaret ettiğini öne süren Mermerci, şunları söyledi:
“Bu misafirin Mercedes marka arabası vardı. O beyefendi, ben yine beyefendi diyeceğim, insanlığımı bozmayacağım çünkü küfür etti kendisi bana. Kendisi tehdit etti köpeklerimi. 'Bunların kafasına sıkarım. Buraya mama dökmeyeceksin.' 'Beyefendi, ben buraya parkın içine dökmüyorum. Alanlarımız var. İki tane besleme noktam var. Uzun süredir böyle besleme yapıyorum' dememe rağmen anlatamadık. Arkadan hakaret etti. Bu arkada gördüğünüz evlerden sürekli bir şekilde hakaret, sürekli bir kavga. İnsanlara kendimi anlatamadım. Bu çok çirkin bir şey. Parkta güvenlik olmaması en büyük sorunumuz. Bu kadar olayı duyuyor yetkililer ama şuraya bir tane güvenlik vermediler. Kamera olması gerekir. Burada çocuklar var, insanlar var. Bura belediyenin parkı değil mi? İstedikleri zaman her yere her şeyi yapabiliyorlar ama maalesef biz de böyle bir şey yok. Üstünden bir aydan fazla bir süre geçti. Dört tane köpeğim zehirlendi. Birini şu anda kurtardık ama lütfen artık güvenlik önlemleri alınsın.”
“Toplamda üç veya dört sefer entübe edildi”
Yaşamkent'te hayvan hastanesinde hayvanseverlerin yaptığı ilk müdahalenin ardından ‘Dayı'nın tedavisini devralan Veteriner Hekim Eren Murat Aktaş ise, ‘Dayı'nın tedavi sürecine ilişkin şunları anlattı:
“‘Dayı'nın bize bu ikinci gelişi bir hafta içerisinde. Bir hafta önce geldiğinde yine zehirlenmiş ama daha az bir zehir vücuduna karışmıştı. Ama bu gelişinde sisteme karışan zehir miktarı çok fazlaydı. Akşam 7.30-8 civarında hastanemize getirildi. Tabii kusturdu hayvansever arkadaşlarımız. Kusturulması sebebiyle toksinlerin vücuda karışması çok daha az oldu ama yine de bütün sistemleri etkileyecek kadar bir toksin vücuda karışmıştı. Burada özellikle gece boyunca sabaha kadar cihaza bağlı bir şekilde kaldı. Toplamda üç veya dört sefer entübe edildi. Toparladı, sonrasında kötüleşip tekrar entübe edildi. En son dün öğlen yeni yeni kafayı kaldırmaya başlayarak tekrardan hayati riski devam etmekle birlikte daha da rahatlamış oldu.”
Hayvanları zehirleyen etkenin fare zehri olabileceği ihtimali üzerinde duran Hekim Aktaş, “İnsanların da kolayca ulaşabildiği zehirlerden bir tanesi. Bütün sistemleri kanatarak etkisini gösteriyor. Zaten ‘Dayı'da da bu semptomların hepsini gördük. Bütün solunum ve sindirim sistemi kanıyordu” dedi.