Kanser Tarama: Kanser Tarama Nedir, Nasıl Yapılır?

Kanser tarama, kişilerin vücudunu kanser hastalığı riskine karşı muayene etme durumudur. Kanser hastalığının belirtileri düzenli olarak kişinin vücudunda yapılan testlerle aranır.

Sağlık 27.08.2024, 15:14 06.09.2024, 14:39 Halil Uzan
Kanser Tarama: Kanser Tarama Nedir, Nasıl Yapılır?

Kanser hastalığı dönemin en önemli ve en ölümcül hastalıklarından biri olarak ortalığı kasıp kavurmaktadır. Hastalığın özellikle kötü huylu versiyonlarının son derece sinsi olmaları bu hastalıkla mücadeleyi daha zor hale getirmektedir. Bu sinsi hastalığın henüz ilerleme aşamasında tespit edilmesi ve hemen müdahale edilmesi çok önemlidir.

Kanserin erken safhalarda tespit edilmesi kişinin kurtulma ihtimalini çok büyük oranlarda arttırdığı gibi tedavinin de daha zahmetsiz olmasını sağlamaktadır. Bu nedenle kişilerin kanser teşhisi için sürekli olarak düzenli kontroller yaptırmaları gerekir.

Kanser Tarama Nedir?

Kanser tarama, kişilerin vücudunu kanser hastalığı riskine karşı muayene etme durumudur. Kanser hastalığının belirtileri düzenli olarak kişinin vücudunda yapılan testlerle aranır. Bu belirtilerin görülmesi durumunda hemen daha kapsamlı testler ile kanserli hücrelerin varlığı ve durumu netleştirilir. Ardından bu hücrelerin çoğalmasına izin vermeden tedavi uygulanır.

Kanserli hücreler inanılmaz yüksek bir üreme hızına sahiptir. Bu nedenle kişinin vücudunda oluşmuş bir kanser hücresi kısa sürede çok büyük bir hızla yayılarak birkaç ayda bile önemli boyutlara ulaşabilir. Bu durum kişinin yaşıyla da alakalıdır. Genç yaşlardaki bireylerin hücrelerinin bölünme hızı daha yüksek olduğu için kanserli hücreler daha hızlı yayılmaktadır.

Kanser Tarama Nasıl Yapılır?

Kanser tarama için farklı uygulamalar mevcuttur. Bu farklı uygulamalar sayesinde farklı kanser türleri teşhis edilmektedir. Örneğin rahim ağzı kanseri kadınlarda görülen bir kanser hastalığıdır ve Smear testi ve ışıklı tarama testi gibi iki farklı test ile yapılmaktadır.

Bunlara ek olarak kadınlarda en çok bilinen kanser türlerinden olan meme kanseri için kadınlar 40 yaşından önce elle muayene yaparak kistleri kendileri tespit etmeye çalışsalar da 40 yaşından sonra mamografi çekilmesi gerekir. Mamografinin düzenli olarak 6 ay ya da yılda 1 çekilmesi uzmanlar tarafından önerilmektedir. Meme kanseri genellikle kadınlarda görülse de nadiren erkeklerde de görülebilmektedir. Bunun dışında da farklı bölgelerde görülen çok çeşitli kanser türleri mevcuttur. Bu kanserli hücrelerinin varlığının tespit edilmesi için farklı kanser tarama testleri yapılmaktadır.

Kanser Tarama Testleri Kimlere Yapılır?

Kanser tarama testleri genel olarak tüm topluma yapılmaktadır. Öyle ki uzmanlar da herkesin düzenli olarak teste gitmesini önermektedir. Bunun dışında düzenli olarak kanser tarama testi yaptırması ve bu testleri aksatmadan yaptırması gereken kişiler de bulunmaktadır. Bu kişiler risk grubundaki bireylerdir.

Kişinin hastalığının oluşturduğu riske göre farklı testler uygulansa da bu kişilerin normal bireylerden daha çok özen göstermeleri çok önemlidir. Örneğin idrar yolu ve böbrek hastalıkları olan kişilerin düzenli olarak kanserli hücrelerin varlığına karşın kanser tarama amacıyla “idrar sitolojisi” testleri yapılmalıdır. Uzman doktor kontrolündeki risk grubu hastalarına bu testler belirli aralıklarla düzenli olarak yapılır.

Testlerde En Çok Görülen Kanser Türleri

Kanser tarama amacıyla yapılan testlerde farklı kanser türleri ile karşılaşmak mümkündür. Yapılan testler genellikle hastalığın bulunmasının muhtemel olduğu bölgelere özgü yöntemler ile yapılmaktadır. Bu nedenle her bölge için aynı testi kullanmak söz konusu değildir. Bu testlerin bir kısmı kimyasal olaylardan yararlanırken bir kısmı da fiziksel olaylardan yararlanmaktadır.

Yapılan testlerde en sık karşılaşılan kanser türleri bunlardır:

  • Meme Kanseri
  • Cilt Kanseri
  • Akciğer Kanseri
  • Prostat Kanseri
  • Mide Kanseri
  • Kalın Bağırsak Kanseri
  • Rahim Ağzı Kanseri
  • Lenf Bezi Kanseri

Bu hastalıkların elbette ki kadınlarda ve erkeklerde görülme sıklığı değişiklik göstermektedir. Örneğin rahim ağzı kanseri sadece kadınlara özgü bir hastalık iken prostat kanseri de sadece erkeklere özgü bir hastalık olarak ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle yapılan testlerde kişinin cinsiyeti de önemlidir.

Genetik Faktörlerin Kanser Tarama Testlerine Etkisi

Kanser büyük oranda genetik faktörlerin altında yatmaktadır. Bir kişinin ailesinde kanser hastalığının bulunması durumunda bu kişinin de kanser hastalığı konusundaki riski artmaktadır. Bunun sebebi kanser hastalıklarının önemli bir kısmının kalıtsal olarak aktarılabilmesidir.

Kanser tarama testleri yapılan kişilerin ailelerindeki kanser vakalarının bilinmesi son derece önemlidir. Kişinin özellikle anne ya da babasında bulunan kanser hastalığına göre yapılan testte odaklanılması gereken bölgeler daha net belirlenir. Bu kanser tipinin kalıtsal faktörler nedeniyle kişide de görülme ihtimali sebebiyle bu hastalığın özelinde araştırma yapılır.

Bu doğrultuda kanser hastalığı geçiren kişilerin ailesi ve çocukları daha dikkatli şekilde taranmakta ve takip edilmektedir. Hastanelere farklı sebeplerden başvurulduğunda bile bu gibi durumlar için bilgiler sürekli sorulmaktadır.

Kalıtsal Olmayan Sebeplerle Kişinin Kansere Yatkınlık Durumu

Bazı genetik faktörler kalıtsal olmasa da genetik olmaktadır. Bunun anlamı hastalık anne ve babadan çocuğa doğru aktarılmaz ancak çocuk döllendikten sonra genlerinde meydana gelen hatalardan dolayı hastalığa genetik yatkınlık durumudur. Genetik diziliminde hata olan kişiler bazı hastalıklara karşı daha yatkınlık göstermektedirler.

Bu kişiler için tükürük ve kan üzerinden DNA testi yapılarak gerekli sonuçlar öğrenilmektedir. Kişinin böyle bir durumu varsa hangi hastalıklara karşı genetik yatkınlığı olduğu ortaya çıkarılmaktadır. Bu kişilerin sonraki dönemlerde hastalık ve risk takipleri daha özenli olarak yapılır.

Kadınların En Sık Karşılaştığı Hastalık Meme Kanseri

Meme kanseri uzun yıllardır sadece kadınlarda görülen bir kanser türü olarak bilinmekteydi ancak bu durum tamamen yanlıştır. Dünyada ve ülkemizde meme kanseri görülen erkekler de mevcuttur. Durumun akıllara bu şekilde yerleşmesinin sebebi meme kanseri geçiren erkeklerin çok nadir görülmesi ve bu nedenle pek çok kişinin bunlara denk gelmemesidir.

Meme kanseri kadınlar arasında o kadar yaygın hale gelmiştir ki standart hastane tarama prosedürlerine bile eklenmeye başlamıştır. Kanser tarama testlerinin büyük bir bölümü meme kanserini tespit etmek için yapılmaktadır. Meme kanseri riski 20 yaşına gelmiş kadınlarda başlar. 20 ile 40 yaş aralığında kadının 3 yılda bir meme kanseri riskine karşı muayene olması gerekmektedir. 40 yaşından sonra da kişi risk grubunda değilse yılda 1 kere muayene olması önerilir. Bu muayenelerde uygun görülmesi durumunda farklı kanser tarama testleri istenebilir.

Meme Kanserinin Teşhisinde Kullanılan Tarama Yöntemleri

Kanser türleri arasında en çok bilinenlerinden biri olan meme kanserinin tespit edilmesi için farklı uygulamalar vardır. Bu uygulamalar uzmanlar tarafından belirlenmektedir. Temelde kullanılan meme kanseri teşhis yöntemleri:

  • Mamografi
  • Dijital Mamografi
  • Ultrason
  • MR ( Manyetik Rezonans)

Bu ana başlık altında incelenebilir. Bunun dışında spesifik durumlar için farklı testler de önerilebilmektedir.

Kişinin ailesinde meme kanseri geçirmiş birey varsa süreç daha farklı işler. Bu kişilerin kontrolleri daha sık yapılır ve genetik yatkınlığın, hastalığın kalıtsal durumunun tespit edilmesi için farklı testler yapılır. Bu nedenle kullanılacak kanser tarama testi kişinin durumu ile yakından ilgilidir.

Diğer Kanser Türlerinde Kullanılan Testler

Akciğer kanseri diğer kanser türleri arasında sık rastlanan ve ölümcül niteliğiyle herkesi korkutan kanser türlerinden biridir. Akciğer kanserinde belirli bir risk yaşı bulunmada da 55 yaştan sonra dış faktörlere bağlı olarak kanserin görülmesi sıklığını arttırıyor. Bu nedenle 55 yaşından sonra kişinin daha sık test yaptırması önemlidir.

Akciğer kanserinin teşhisinde düşük doz tomografi kullanılmaktadır. Bu test sayesinde akciğer kanserlerinin ölüm oranlarının erken teşhis ile birlikte %20 oranlarında azalmaya gittiği görülmektedir.

Yorumlar (0)