Türkiye'nin Onayladığı Paris İklim Anlaşması Niçin Bu Kadar Önemli?

Türkiye'nin ekim ayında onaylayarak devasa değişiklikleri beraberinde getirecek olan Paris İklim Anlaşması neden bu kadar önemli?

Resim XfK5J1qAp9
Google News

Türkiye'nin Onayladığı Paris İklim Anlaşması Niçin Bu Kadar Önemli?

Türkiye'nin ekim ayında onaylayarak devasa değişiklikleri beraberinde getirecek olan Paris İklim Anlaşması neden bu kadar önemli?

Dünya çapında her sene yeni sıcak ve soğuk hava rekorları kırılıyor, daha da kurak hale dönüşüyor, buzullar kaybediliyor. Özellikle son 10 sene içerisinde somut bir biçimde görülebilen iklim değişikliği, bütün Dünya ülkelerinde de yeni ve aslında yaşamamız için bir harekete sebep oldu. Ülkeler, artık küresel ısınmanın önüne geçebilmek adına fedakarlık yapmak zorunda kalıyor.

Günümüzde hayatımızın her alanındaki işleyişin değişimini gerektiren bu fedakarlıklar arasında 2015 yılında Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı'nda imzalanan en kapsamlı iklim anlaşması olan Paris İklim Anlaşması da yer alıyor. Türkiye'yse bu anlaşmaya, anlaşma imzalandıktan 6 yıl sonra katılacağını açıkladı. Peki Paris İklim Anlaşması neden bu kadar önemli?

Türkiye, Paris İklim Anlaşması'nı onayladı:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 27 Eylül tarihindeki Kabine toplantısından sonra Türkiye'nin Paris İklim Anlaşması'nı ekim ayında TBMM'de onaylayacağını duyurdu. Erdoğan, bu anlaşmayla beraber ülkede birçok alanda köklü değişikliklerin yapılacağına da dikkat çekti. Türkiye, bu zamana kadar anlaşmayı imzalamayan tek OECD ve G20 üyesi konumunda bulunuyordu. Erdoğan, aynı zamanda Türkiye'nin 2053'e kadar 0 emisyon oranını amaçladığını ve bunun için çalışmaların başladığını da duyurmuş oldu.

Paris İklim Anlaşması’nın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi, 6 Ekim 2021 tarihinde TBMM Genel Kurulu'nda tüm milletvekillerinin oy birliğiyle onay aldı.

Anlaşma kapsamında ülkelerin uzlaştığı maddeler:

Paris İklim Anlaşması, sera gazı salımını azaltmak için devrimsel amaçlara yer vermiyor. Ancak dünya çapında birden fazla ülke bu anlaşmayı imzaladığı için, anlaşma büyük bir başarı olarak görülüyor. Anlaşma, bütün ülkeler için ortak düzenlemeleri şart olarak öne sürüyor ve bu düzenlemeler, ülkelerin karbon salımını ne şekilde azaltacakları ve daha yoksul ülkelere nasıl mali yardım yapılacağını belirtiyor.

Anlaşmanın öne çıkan maddeleri:

Küresel sıcaklık artışını, 1850-1900 seneleri arasındaki "sanayi öncesi döneme" kıyasla 2 dereceyle sınırlı hale getirmek, mümkünse 1,5 dereceye kadar düşürmek. (Mevcut artış 1 - 1,2 derece düzeyinde tahmin ediliyor.)

İnsan faaliyetleri ile ortaya çıkan sera gazlarını, 2050- 2100 yılları arasında ağaç, toprak ve okyanusların doğal yollardan sindirebileceği bir noktaya getirmek.

Her ülkenin karbon salımını kesme performansını beş senede bir değerlendirmek ve yeni hedefler belirlemek.

Zengin ülkelerin daha yoksul ülkelere "iklim finansı" vermesini sağlayıp iklim değişikliğine uyumunu geliştirmek ve yenilenebilir enerjiye geçişlerini sağlamak.

Kömür ve fosil yakıtlara dayalı bulunan enerji üretimini mümkün olduğunca azaltarak, yenilenebilir enerji kaynaklarını finanse etmek, buna uygun iş alanları yaratmak ve enerji geçişini belirlenmiş olan tarih aralıklarında bitirmek.

NOT: Türkiye, anlaşmada 'Gelişmiş ülkeler' listesinde yer bulunuyordu. Bu nedenle bir itirazda bulunmuştu ve anlaşma için taahhütlerini gerçekleştirmek için desteğe ihtiyacı olduğunu savunmuştu.

Hangi ülkeler dünyayı daha çok kirletiyor?

Climate Trace tarafından Eylül 2021'de yayımlanmış olan rapora göre küresel emisyonların yaklaşık %64'ü Çin, Hindistan, ABD, Rusya ve Endonezya'nın başlarda olduğu 10 ülkeden kaynaklanıyor.

Türkiye, aynı rapora göre Dünya'yı en fazla kirleten 16. ülke konumunda yer alıyor.

Yorumlar (0)
Henüz yorum yapılmamış.
<