Dil bozukluğu demans belirtisi midir?
Demansın görece daha az görülmekte olan bir alt tipi olan Primer Progresif Afazi, beynin dil fonksiyonlarından sorumlu alanlarında bulunan ilerleyici hasara bağlı olarak gelişmekte ve kişinin günlük yaşam aktivitelerini etkilemektedir.
Dil bozukluğu demans belirtisi midir?
Demansın görece daha az görülmekte olan bir alt tipi olan Primer Progresif Afazi, beynin dil fonksiyonlarından sorumlu alanlarında bulunan ilerleyici hasara bağlı olarak gelişmekte ve kişinin günlük yaşam aktivitelerini etkilemektedir. Nöroloji Uzmanı Dr. Mustafa Seçkin, ilerleyici Afazi hastalığının 3 önemli belirtisini ifade etti.
Son günlerde en fazla konuşulan hastalıklardan biri, ünlü oyuncu Bruce Willis’in artık aktörlüğü sürdüremeyecek olmasına sebep olan Primer Progresif Afazi (PPA) hastalığydı. Çağın korkulan hastalığı demansın görece daha az görülmekte olan bir alt tipi Primer Progresif Afazi, beynin dil fonksiyonlarından sorumlu alanlarında bulunan ilerleyici hasara bağlı olarak gelişmekte ve kişinin günlük yaşam aktivitelerini etkilemektedir.
Nöroloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Seçkin “En sık demansa yol açan hastalık Alzheimer hastalığı olduğundan ve Alzheimer hastalığının en sık görülen belirtisi de unutkanlık olduğundan dolayı demans eşittir unutkanlık tarzında genel bir algı söz konusudur. Oysa ki demansın tek belirtisi unutkanlık olmadığı gibi bazı demans hastalarında belirgin unutkanlık olmaksızın bilişsel etkilenme görülebiliyor. Dil bozuklukları yani 'afazi' de bu belirtilerden biri olabiliyor” dedi.
DİL VE İLETİŞİM BECERİLERİNDE BOZULMA
Demansın, bilişsel fonksiyonlarda ilerleyici bozulmayla karakterize bir hastalık olduğunu belirten Dr. Seçkin, "Bilişsel fonksiyonlar deyince kast edilen bellek, dikkat, yürütücü işlevler (hesaplama, karar verme, muhakeme vb), görsel-mekansal işlevler (obje ve yüz tanıma, yön bulma vb) ve dil fonksiyonlarıdır. En sık demansa yol açan hastalık Alzheimer hastalığı olduğundan ve Alzheimer hastalığının en sık görülen belirtisi de unutkanlık olduğundan dolayı ‘demans eşittir unutkanlık’ tarzında genel bir algı söz konusudur. Oysa ki demansın tek belirtisi unutkanlık olmadığı gibi bazı demans hastalarında belirgin unutkanlık olmaksızın bilişsel etkilenme görülebilir. Dil bozuklukları yani afazi de bu belirtilerden biri olabilir. Dil bozukluğunun ön planda olduğu demans tipine Primer Progresif Afazi (PPA) adı verilir. PPA hastalarında dil ve iletişim becerilerinde bozulma ön plandadır" diye konuştu.
‘TAM DA DİLİMİN UCUNDA' VE 'ŞEY' KELİMLERİNİ SIK KULLANMAYA BAŞLADIYSANIZ...
Dr. Seçkin, bazı hastalarda konuşmanın akıcı gibi görünse de anlamsız kelimeler kullandıkları için söylediklerinin anlaşılmaz olduğunu dile getirerek, şunları söyledi: "Bu hastalar duydukları veya okudukları kelimeleri de anlamakta zorlanırlar. Örneğin; yemekte 'ekmek ister misin' diye sorulduğunda 'ekmek ne?' diye yanıt verebilirler. Bir grup hastada ise belirgin anlama bozukluğu olmayabilir ama bu hastalarda konuşma akıcılığı bozulmaya başlar, hatta dilbilgisi hataları görülebilir. Adeta Türkçe’yi yeni öğrenen bir yabancı gibi konuşmaya başlayabilirler. Son yıllarda tanımlanan yeni bir hasta grubunda ise anlama da dilbilgisi de korunduğu halde kelime-bulma güçlüğünün ön planda olduğu gösterilmiştir. Bu hastalar özellikle hastalığın erken dönemlerinde söyleyecekleri kelimeler akıllarına gelmediğinde 'tam da dilimin ucunda' diyebilirler veya 'şey' kelimesini eskiye oranla daha sık kullanmaya başlayabilirler."
ANKSİYETE VE DUYGUDURUM BOZUKLUKLARI ARTIYOR
Dr. Seçkin, “PPA hastalarında en çok dil fonksiyonları etkilenir ancak hastalık ilerledikçe diğer bilişsel fonksiyonları da etkilemeye başlar. Yakın zamanda Cognitive and Behavioral Neurology Dergisi’nde yayınlanan bir çalışmamızda; PPA hastalarındaki sözel bellek bozukluklarını gösterdik. Ancak aynı hasta grubunda görsel bellek fonksiyonları korunmuştu. Bu da tipik Alzheimer hastalığı ile PPA’nın ayrıldığı konulardan birisi. Hastalık ilerlese de PPA hastalarında görsel bellek fonksiyonları geç döneme kadar korunabiliyor. Bazı hastalarda özellikle dikkat ve yürütücü işlev bozuklukları gelişebiliyor. Bir başka çalışmamızda ise; PPA hastalarında ciddi düzeyde anksiyete, ilgisizlik, kayıtsızlık ve sinirlilik ile karakterize duygudurum bozuklukları olabileceğini gösterdik” diyor. Dil ve iletişim problemlerinin yanı sıra, hastalığın neden olduğu nöropsikiyatrik bozukluklar da afazi hastasına bakımveren aile bireyleri için ciddi sıkıntılar oluşturabiliyor" dedi.
KELİME BULMA GÜÇLÜĞÜ 'BASİT UNUTKANLIK' OLARAK GÖRÜLÜYOR AMA...
Dr. Seçkin, dünyada ve ülkemizde hastalığın erken tanısı ve tedavisi ile ilgili çalışmaların hızla devam ettiğini belirterek şunları söyledi: "Primer Prograsif Afazi hastalığını ortadan kaldıracak veya ilerlemesini durduracak bir tedavi henüz mevcut değil. Ancak yeni ilaç çalışmaları beyinsel hasarı yavaşlatma konusunda umut vermektedir. Kullanıma geçildiğinde PPA hastaları da tıpki Alzheimer hastaları gibi bu ilaçlardan yararlanabileceklerdir. Ayrıca, erken evrelerde başlanan dil-konuşma terapileri hastaların ietişim becerilerini daha uzun süre korumalarını sağlayabilmektedir. Ancak belirgin unutkanlık yakınmaları olmadığı için veya afazinin erken belirtisi olan isimlendirme ve kelime-bulma güçlüğü ‘basit unutkanlık’ olarak değerlendirildiği için PPA hastalarının bir nöroloji uzmanına başvurmakta gecikiyor. Oysa kişinin dil ve iletişim becerilerindeki gerilemesi konusunda farkındalık oluşması, demans hastalığının erken dönemde tespit edilmesi için de yararlı olacaktır."