19 Aralık Maraş Katliamı Neden Oldu?
Yaklaşık 40 sene önce Kahramanmaraş'ta gerçekleşen ve 100'den fazla vatandaşımızın ölümüne neden olan Maraş Katliamı nedir? 19 Aralık Maraş katliamı neden oldu? detaylar haberimizde…
19 Aralık Maraş Katliamı Neden Oldu?
Yaklaşık 40 sene önce Kahramanmaraş'ta gerçekleşen ve 100'den fazla vatandaşımızın ölümüne neden olan Maraş Katliamı nedir? 19 Aralık Maraş katliamı neden oldu? detaylar haberimizde…
Maraş Katliamı Nedir?
Maraş Katliamı, 19 Aralık ile 26 Aralık tarihleri arasında 1978 yılında Kahramanmaraş’ta gerçekleşen ve Alevilere yönelik yapılan katliamdır. Resmi kayıtlara göre yedi gün boyunca katliam esnasında 120 insan öldürülmüştür. Alevilere ait olan 200’ün üstünde ev yakılmış, 100’e yakın işyeri tahrip edilmiştir. Yirmi üç sene süren davalar sonucunda 22 kişi idam, 7 kişi müebbet hapis, 321 kişi ise 1 ile 24 sene arasında cezaya çarptırılmıştır. Katliamda önemli rol üstlenen 68 kişiye ise hala ulaşılamamıştır 12 Eylül Darbesi’ne neden olan olaylardan biri olarak kabul görmektedir. Millî İstihbarat Teşkilatı’na göre olayların o raddeye gelip başlamasında “Türk-Kürt meselesi” de etmen olmuştur. Peki 19 Aralık Maraş katliamı neden oldu?
Yaşanan Olaylar
Siyasal sebeplerle körüklenen Alevi-Sünni ayrılığının Kahramanmaraş’ta gerginliği tırmandırmış olduğu bir dönemde, 19 Aralık’ta kentte bulunan Çiçek Sineması’na, o dönemdeki ender milliyetçi filmlerinden biri olarak görülen, Cüneyt Arkın’ın başrolünde olduğu Güneş Ne Zaman Doğacak adındaki filmin gösterimi esnasında, saat 21:00’de patlayıcı maddenin atılması, olayların başlamasına neden olmuştur. Kalabalık sağcı bir kesim ile Türkoğlu ilçesinden gelen bir grup ülkücü grup Kanımız Aksa da Zafer İslam'ın ve Müslüman Türkiye sloganları atarak seyirci kitlesini coşturup Cumhuriyet Halk Partisi il merkezine, PTT ile Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER) binalarına saldırıya geçmiştir. Bombanın patlatılmasından sonra, Ülkücü Gençlik Derneği Kahramanmaraş şube başkanı Mehmet Leblebici ile ikinci başkan Mustafa Kanlıdere’nin vermiş olduğu talimatlar ile bombayı attığı öne sürülen Ökkeş Kenger, Ankara’ya Ülkücü Gençlik Derneğine telefon açıp yardım istemiştir.
Sonraki gün Alevilerin çoğunluğunun oturduğu Yörükselim Mahallesi’nde bir kıraathane bombalanmıştır. Bombalamanın sonucunda olay yerinde bulunan mahalle sakinleri yerlere yatmıştır. Bomba şans eseri kahvehane penceresinin altında bulunan betona isabet ederek kahvehaneye girmemiştir. Olayın sonucu da Gıjgın Dede isimli bir mahalleli vefat etmiştir. 21 Aralık öğle saatlerinde Hacı Çolak ile Mustafa Yüzbaşıoğlu isminde iki sol görüşlü Alevi öğretmen silahlı saldırı sonucunda hayatlarını yitirmiştir. O dönemin Kahramanmaraş valisi Tahsin Soylu şehre askeri güç gönderilmesini talep etmiş, fakat talebi uygun görülmemiştir. 22 Aralık’ta öğretmenlerin cenazelerinin getirilmiş olduğu camide bulunan sağcı bir kesim, ölenlerin cenaze namazlarının kılınmasına karşı çıkmış ve kalabalığın dağılmasıyla beraber cenazeler ortada kalmıştır. Güvenlik güçlerinin müdahalesi ile karşılaşmayan sağcı grup, kent çarşısına yürüyüş yaparak orada toplanan Aleviler ve Sünnilerle çatışmaya girmiştir. Çatışmalarda üç insan öldürülmüştür.
24 Aralık’ta saldırıların polislere olması ile birlikte, polis ile halk arasında çatışmayı önlemek için kentte bulunan bütün polisler görev dışı bırakılmış ve Sünni kesim bundan yararlanarak Aleviler üzerindeki baskılarını arttırmıştır. Günlerce süren karşılıklı saldırıları engellemek için Kayseri ve Gaziantep’ten askeri birlikler bölgeye sevk edilmiştir.
Maraş olayları yaşandığında CHP iktidar, Bülent Ecevit ise başbakandı. Olayın ardından CHP'nin İçişleri Bakanı İrfan Özaydınlı gerçekleştirdiği söylemlerde olayların nedeninin sol örgütler olduğunu belirterek partisinden büyük tepki çekmiştir. Daha sonra bakanlıktan istifa etmiş, yerine Hasan Fehmi Güneş gelmiştir. Bülent Ecevit, yaşananlardan kendisini uzun zamandır direniş gösterdiği sıkıyönetim isteğine zorlamak için kontrgerillalarca çıkarıldığını bildirmiştir.
Olaylar sebebiyle Diyarbakır, Suriye-İran-Irak, İzmir gibi sınır boylarını saran iller de dahil olmak üzere farklı illerde sıkıyönetim ilanı gündeme getirilmiş ve 26 Aralık 1978 tarihinde saat 7.00’den itibaren İstanbul, Adana, Ankara, Kahramanmaraş, Bingöl, Elâzığ, Erzurum, Erzincan, Kars, Gaziantep, Sivas, Malatya ve Şanlıurfa olmak üzere, toplamda 13 ilde sıkıyönetim ilan edilmiştir. Sonrasında bu şehirlerin sayısında artış gerçekleşmiştir.
Saldırıların sonucunda resmi verilere göre 150 kişi öldürülmüş, 176 kişi yaralanmıştır. Alevilere ait olan 200’ün üzerinde ev yakılmıştır 100’e yakın işyeri tahrip edilmiş ve Resmi olmayan beyanlara göre de ölü sayısı 500’e yakın olmuştur. Şeyh Adil Mezarlığı’nda toplu bir şekilde defnedilen kurbanların defin yerlerinin tam olarak neresi olduğu ve defin zamanında dini tören gerçekleşip gerçekleşmediği bilinmemektedir.