Euro 37,25 %0,17
Dolar 34,20 %0,14
Sterlin 44,67 %0,09
Altın 2.927 %0,02

Kalın Bağırsak Kanseri: Kalın Bağırsak Kanseri Nedir?

Risk faktörlerinin en önemlisi kişinin genel alışkanlıklarıdır. Sigara ve alkol kullanımı olan kişilerde, düzenli beslenmeyen ve lifli gıdalar tüketmeyen, asitli gıdaları çok tüketen kişilerde kalın bağırsak kanseri görülme riski artmaktadır.

Resim YY9f1y2ffo

Kalın bağırsak sindirim sistemi için son derece önemli olan, anüse kadar yaklaşık 1.5 – 2 metre boyutunda olan organdır. Sindirimin tamamlandığı bu organın son 15 cm olan kısmı rektum geri kalan kısmı ise kolon olarak adlandırılmaktadır.

Kalın bağırsağın bu şekilde farklı bölümlere ayrılması önemlidir çünkü kalın bağırsakta görülen kanser türleri bu iki farklı bölümde de ayrı ayrı görülebilir.

Kalın Bağırsak Kanseri Nedir?

Kalın bağırsak kanseri insan sağlığını büyük oranda tehdit eden hastalıklardan biridir. İnsanın kalın bağırsak organındaki hücrelerde ortaya çıkan kanser bu bölgede kısa sürede yayılmaktadır. Kalın bağırsak kanserlerinde en önemli nokta erken teşhistir. Hastalığın ilerlemesi durumunda tedavi de zor duruma gelmektedir.

Gelişen teknoloji ile birlikte kalın bağırsak kanserlerinin teşhisi daha kolay hale gelse de dünya üzerinde her yıl milyonlarca kişi kalın bağırsak kanserinden dolayı sıkıntılar yaşamaktadır. Hastalık kalın bağırsağın iki farklı bölümü olan kolon ya da rektum bölgelerinde bulunmasına göre farklı isimlendirilmektedir. Bu doğrultuda kolon kanseri ya da rektum kanseri isimlerini almaktadır.

Kalın Bağırsak Kanserinde Risk Faktörleri Nelerdir?

Diğer kanser hastalıkları gibi kalın kanserde de riski arttıran faktörler bulunmaktadır. Bu faktörler hastalığın yaşanma riskini arttırdığı için son derece önemlidir.

Risk faktörlerinin en önemlisi kişinin genel alışkanlıklarıdır. Sigara ve alkol kullanımı olan kişilerde, düzenli beslenmeyen ve lifli gıdalar tüketmeyen, asitli gıdaları çok tüketen kişilerde kalın bağırsak kanseri görülme riski artmaktadır.

Bunun yanında hastalık her yaşta görülebilmektedir. Çok küçük yaşlarda bile görülse de kişinin yaşı ilerledikçe görülme sıklığı da artmaktadır.

Ailenin daha büyük bireylerinde kalın bağırsak kanseri görüldüyse bu durum çok önemlidir. Kalın bağırsak kanseri hastalarının büyük çoğunluğu bu hastalığı kalıtsal olarak taşımaktadırlar. Kalıtsal faktörler bu hastalığın en önemli temelini oluşturmaktadır. Bu durumdaki kişilerin genç yaşlardan itibaren takip edilmesi ve kontrol altında tutulması gerekir. Aynı zamanda hastalığı geçiren kişi bunu 50 yaşından önce geçirdiyse risk daha da yüksek demektir.

Kalın Bağırsak Tedavileri Nasıl Yapılır?

Hastalığın tedavisinde amaç kişinin hastalıktan tamamen kurtarılması ya da bu mümkün değilse yaşam kalitesinin ve süresinin arttırılmasıdır. Bazı ileri seviyedeki vakalarda hastalığın tamamen tedavi edilmesi mümkün olmamaktadır. Bu hastalarda belirtilerin ve sorunların minimum seviyeye indirilmesi hedeflenmektedir.

Eski yıllarda tedaviler çok umut vermezken günümüz teknolojileri ile daha kaliteli tedaviler yapmak ve daha yüksek iyileşme sonuçları elde etmek mümkün olmuştur.

Önceden 40 – 50 cm boyutlarına kadar varan çok büyük kesilerle yapılan ameliyatlar günümüzde kapalı yapılabilmektedir. Durum böyle olunca kapalı ameliyatlarda kişinin iyileşme süreci ve konforu çok daha iyi olmaktadır.

Minimal İnvaziv Ameliyat Yöntemleri

Minimal invaziv cerrahi yöntemleri pek çok alanda kullanılmaya başlamıştır. Eski dönemlerde büyük kesileri büyük cerrahlar yapar şeklinde olan algı günümüzde tam tersine dönmüştür. Bir doktor ne kadar küçük kesikle aynı ameliyatı yapıyorsa o kadar başarılıdır.

Durum böyle olunca pek çok uzman ameliyatların kapalı yapılması için çalışmalar yapmaya başlamışlardır. Minimal invaziv cerrahi kalın bağırsak ameliyatlarında da kullanılabilir hale gelmiştir.

Minimal invaziv ile ameliyat edilebilmek durumunda hastanın vücudunda birkaç cm boyutunda kesikler açılır ve robotik cihazlar ile ameliyat gerçekleştirilir. Laparoskopik cerrahi de bu yöntemlerden birisidir.

Hastanın bu ameliyata uygun olup olmadığı hastalığın durumu ile yakından ilişkilidir. Hastalığı ileri evrelerde fark edilmiş bir kişinin kapalı ameliyat olması daha zordur. Bunun sebebi hastalığın zamanla daha büyük bir alanı kaplaması ve bu durumunda daha büyük bir cerrahi işlem gerektirmesidir.

Kanser Rektum Bölgesinde Görülürse Ne Yapılır?

Kalın bağırsağın rektum bölgesinde kanser hücrelerinin görülmesi durumunda hastalık rektum kanseri olarak da adlandırılmaktadır. Bu durumda hastalığın tedavisi için yine cerrahi operasyon gerekmektedir.

Operasyonun nasıl yapılacağı, ne kadar kesi ile açılacağı gibi durumların hepsi hastalığın hangi evrede olduğuna bağlıdır.

Rektum bölgesinde hastalığın ilerlediği durumlarda hemen cerrahi müdahale gerekir. Bu müdahaleden sonra kişinin ameliyat durumuna göre dışkılaması riskli olabildiği için bazı durumlarda anüs iptal edilir. Dışkı için ayrı bir kanal açılır ve kişi 3 – 6 ay arası bu kanal üzerinden dışkılama yapar. Bu durum karından dışkılama olarak da bilinmektedir. Hasta bu süre boyunca yaralarının iyileşmesi için dışkılamasını başka bir kanal aracılığıyla ayrı bir torbaya yapar.

Kanserin Karın Bölgesindeki Organlara Yayılma İhtimali

Kalın bağırsak kanseri karın bölgesindeki diğer organlara yayılma ihtimaline sahiptir. Kanser hastalığında görülen bu sıçrama durumu genel olarak hemen hepsinde geçerli olsa da burada kalın bağırsaktan kanserin sıçrama ihtimali olan organlar çok kritiktir. Kanser hücrelerinin metastaz ismi verilen bu sıçrama durumu kalın bağırsaktan karaciğer ve akciğere sıçrayabilmektedir.

Bu gibi durumlarda öncelikle kanser hücrelerinin ne kadar sıçradığına bakılır. Çok sayıda metastaz varsa öncelikle kemoterapi ile bunların sayıları azaltılır. Daha sonra kalan parçalar ameliyat ile çıkartılır. Bu cerrahi müdahalelerden önce ve sonra kemoterapi uygulamalarına devam edilmektedir. Sadece küçük bölgelerde bulunan kanser hücreleri için bile ameliyat ile birlikte kemoterapi uygulanabilir.

Kalın Bağırsak Kanserini Önceden Engellemek Mümkün Mü?

Kalın bağırsak kanserinin erken evrede fark edilmesi durumunda tedavisi mümkündür. Bu noktada hasta çok sayıda avantaja sahip olmaktadır. Hastalığın en kötü dezavantajı ise erken fark etmek için çok fazla belirti vermemesidir. Hastalık genellikle herhangi bir belirti vermeden ilk evreleri geçerek gelişim göstermektedir.

İlk evreler tamamlandıktan sonra hastalık iyice yayılmış hale gelir. Bu kadar yayıldıktan sonra hastalık önemli belirtiler vermeye başlar ancak bu noktadan sonra hastalığın ilk evrelerde yakalandığı ya da erken teşhis edildiğini söylemek mümkün değildir.

Bu nedenle kişilerin belirti yaşamayı beklemekten ziyade 50 yaşından sonra bu ihtimalleri düşünerek düzenli olarak tarama testlerine girmeleri büyük avantaj sağlar. Hastalık ilk evrelerinde bir belirti vermediği için henüz çok fazla yayılmadan yakalamak için tek seçenek tarama testleridir.

Hastalıkta Tedavi Öncesi ve Tedavi Sonrası

Hastalığın teşhisi koyulduktan sonra tedavi yöntemi belirlenir. Hastalığın durumuna göre cerrahi müdahaleden önce gerekli kemoterapi işlemleri uygulanır. Kemoterapiden sonra cerrahi müdahale yapılır ve bu noktada hasta kanserli hücrelerden tamamen ya da çok büyük oranda kurtulmuş olur.

Cerrahi müdahale sonucunda hastanın vücudunda kalmış parçalar halindeki kanserli hücrelerin yok edilmesi için kemoterapi uygulanabilir. Bu kemoterapi uygulaması ameliyattan sonra hastanın durumuna göre belirlenmektedir. Bazı cerrahi müdahalelerden önce alınacak olan parça hariç tüm kanser hücreleri kemoterapi ile öldürülmüş olur.

Ameliyat sonrasında ise hastalar ilk 5 yıl boyunca kontrol altında tutulur. Başlarda 3 ayda bir daha sonra da 6 ayda bir kontrole gelirler ve tarama testi olurlar.

Kalın Bağırsak Kanserinden Korunmak İçin Neler Yapılmalı?

Kalın bağırsak kanseri büyük oranda kişinin günlük yaşamından beslenmektedir. Sağlıksız alışkanlıkları olan kişilerin bu hastalığı geçirme ihtimalleri anormal şekilde artmaktadır. Bu nedenle kişinin sağlıklı ve bilinçli bir hayat yaşaması çok önemlidir.

Burada en önemli faktörlerden biri de kişinin tükettiği besinlerdir. Beslenme alışkanlığının dengeli ve doğal olması çok önemlidir. Sigara ve alkol kullanımı, asitli içeceklerin çok tüketilmesi gibi alışkanlıklar hastalığa davetiye çıkarır.

Yazar: Halil Uzan
<