Ankara'nın Simgesi Nedir?

Ankara ilk çağlardan bu yana birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve devamlı bir yerleşim merkezi olarak bilinmektedir. Ankara’nın kaplamış olduğu alanda ve çevresinde yapılan kazılar sonucunda birçok farklı medeniyete ev sahipliği yaptığı görülmüştür.

Paleolitik, Neolitik ve Bakır Çağından bu yana bölgede süregelen bir toplu yaşama türü bulunmaktadır. Şehrin yerleşik düzeni de bu yüzden oldukça eski çağlara dayanmaktadır. Ankara ile çevresi Hititler tarafından ele geçirildiği ve ilk olarak bu zamanlarda yerleşik düzene geçildiği düşünülmektedir.

Frigler, Lidyalılar, Bizanslar, Selçuklular, Roma İmparatorluğu, Persler ve en sonunda Osmanlılar bölgeye hakim olmuşlardır. Milli Mücadele zamanlarına da tanıklık eden şehir 29 Ekim 1923’ten sonra hızlı bir şekilde imar çalışmalarına başlanmasıyla beraber köklü tarihe ve zengin kültürel mirasa sahip olmuştur.

Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve ilk mimar çalışmalarıyla dayeni ve farklı görünüme kavuşmuştur.

Ankara’nın Simgeleri ve En çok Bilinen Sembolleri

Ankara farklı lezzetlere, bitkilere ve hayvanlara sahip olan büyük şehirlerimizdendir. Bu bağlamda Ankara’nın sembolleri;

Ankara Keçisi; bazı ülkelerde moher olarak adlandırılan, tiftik tüm dünyaya Türkiye’den yayılmakta ve Ankara keçisinden üretilmektedir. Tiftik keçisi bu yüzden dünya edebiyatında The Angora Goat (Ankara Keçisi) olarak geçmekte ve 13. Yüzyıla kadar da Hazar Denizi’nin doğusundan Anadolu’ya getirilmiştir.

Ankara Tavşanı; belirli sayıda çiftliklerde yetiştirilmekte ve sayıları ise yaklaşık olarak 1000 civarındadır. Bir doğumunda 4 ile 14 yavru arasında doğum yapan Ankara Tavşanı yılda 40 santimetre uzunluğa ulaşabilen tüylerinin iki üç aylıkken kırkılmasıyla yılda 1 kiloya yakın yün vermektedir. Tüyü oldukça hafiftir ve ısıyı tutma kapasitesi yüksektir. Ankara tavşanından elde edilen Angora yünü koyuna göre 8 kat daha yüksek ısı verirken alerji de yapmamaktadır.

Gölbaşı Sevgi Çiçeği (Centaura Tchihatcheffii); adını Hipokrat tarafından ortaya atılmasıyla mitolojik yaratık Centaur’dan aldığı bilinir. Bedeninin üst tarafı insan, alt tarafı at şeklinde olan mitolojik yaratık Cantaur olarak bilinir. Bu bitkinin yapısı ile o mitolojik canlı arasında yakın bir benzerlik bağı kurulduğu için bu isim verilmiştir. Mogan Gölü ve çevresinde yetişmektedir.

Ankara Çiğdemi (Crocus Ancyrensis); Latince Crocus olan bu çiçek sarı, mor, beyaz ve eflatun renklerinde olabilmektedir. Şubat ile nisan ayları arasında karların erimesiyle çiçek açmaktadır.

Ankara Armudu (Pyrus Communis L.); meyve kalitesi üst düzeydedir ve uzun süre depolanabilmektedir. Armut üreticilerinin de dikkatini çekmekte ve yazlık, kışlık, yöresel ve standart olarak 600’ün üstünde çeşidi vardır. Ağaç miktarı ve üretim bakımından da ön sıralarda yer almaktadır.

Ankara Kedisi; Anavatanı Anadolu’dur ve içgüdüleri oldukça etkili, hassas ve zeki hayvanlardır. Saf ve doğal bir türdür. Ulusal hazinelerimizden biridir.