Ata tohumunun yaygınlaşması için çalışmalar sürüyor
2001 senesinde sadece domates ve biber ile hibrit tohuma karşı mücadele etmeye başlayan İbrahim Ulutaş ürün çeşitliliğini zamanla yükseltti.
Ata tohumunun yaygınlaşması için çalışmalar sürüyor
2001 senesinde sadece domates ve biber ile hibrit tohuma karşı mücadele etmeye başlayan İbrahim Ulutaş ürün çeşitliliğini zamanla yükseltti.
2001 senesi için yalnızca domates ve biber ile hibrit tohuma karşı mücadele etmeye başlayan İbrahim Ulutaş ürün çeşitliliğine zamanla yer verdi. 6 dönümlük alanda hibrit tohuma karşı başlatmış olduğu tarımsal faaliyetleri ile geçen 20 sene içinde ürün çeşitliliğini 100'e çıkaran Ulutaş, ata tohumundan yetiştirmiş olduğu sebze ve meyveleri tüketici ile buluşturmaya devam ediyor.
Yetişmez denilen ürünleri bile Akyurt'ta yetiştirmeyi başaran çiftçi İbrahim Ulutaş, hedefinin Akyurtlulara 10 bin fide dağıtmak olduğunu belirtti. 'Akyurt'un toprakları verimli, yeter ki nasıl yetiştirilmesi gerektiğini bilelim ve bilinçli bir biçimde üretim yapalım' şeklinde konuşan Ulutaş, "İzmir üzümü Akyurt'ta yetişmez dediler, yetiştirdim. Aynı biçimde kestane, böğürtlen, basık şeftali, karpuz, muşmula, Antep fıstığı, incir, fındık gibi bölgemizde yetiştirilmesi zor olarak görülen ürünlerin yetiştiriciliğini yapıyorum, bunları gerçekleştirirken zamanla deneme yanılma yöntemini kullandım. Bilgi almak isteyen herkese kapım açık" ifadelerine yer verdi.
30'un üzerinde üzüm türünden, Avusturya dutuna, hatta hünnaba kadar birçok çeşit meyveyi bahçesinde yetiştirmeyi başaran İbrahim Ulutaş, kimyasal gübre kullanmadığını ve hayvansal gübreleri tercih ettiğini belirtti. Bu sayede meyvelerin doğal aromaya sahip olduklarını da belirten Ulutaş, "Önemli olan çocuklarımızın sağlıklı beslenmesi, bu sebepten ötürü sahip olduğum bilgileri de gelecek nesillere aktarmak istiyorum, tecrübelerimi paylaşmak bana mutluluk verici oluyor. İnsanlar görmeden denemek istemiyor, üzüm bağı kurmak isteyen ya da yetiştirmiş olduğum ürünler ile ilgili bilgi almak isteyen olursa ücretsiz destek verebilirim" ifadelerini kullandı.
Bektaşi üzümü, freng üzümü, kurt üzümü, arino, kızılcık şeklindeki birçok meyvenin de üretimini gerçekleştiren ve ata tohumunun yaygınlaşması için mücadele verdiğini belirten Ulutaş, "Hibrit tohumuna artık veda edelim, hedefim 10 bin fideyi ücretsiz bir şekilde dağıtmak. Bu konuda ilçe olarak el ele verirsek mesafe alabiliriz, buna inanıyorum. Gelecek nesillerimiz artık sağlıklı beslensin" şeklinde konuştu.
Sebze ve meyve yetiştiriciliği gerçekleştiren veya yapmak isteyenlerle de tavsiyelerde bulunan Ulutaş sözlerine şöyle devam etti: "Sebzeler genel olarak soğuk su olan kuyu suyu ile sulanıyor ve sebze şoka giriyor. Ben depomda dinlendirmiş olduğum suyla sulama gerçekleştiriyorum, eğer bu yöntemi kullanacak olurlarsa 20-25 gün erkenden mahsul alabilmeleri mümkün. Bağ yapacak olanların güney yamaçları tercih etmeleri gerek, su yoksa eğer 2-3sene boyunca tankerle sulayabilirler daha sonra su istemeyecektir. Eski köy bağlarının çubukları da susuzluğa daha dayanıklıdır."