Koronavirüs: Covid-19 Geçirenlerin İyileşme Süresi Ne Kadar?
Koronavirüse yakalanan hasta kaç günde iyileşiyor? Koronavirüs ağıt geçirenler ne kadar sürede atlatıyor? Koronavirüs hafif geçirenler ne kadar sürede atlatıyor?
17 Ekim 2020 Cumartesi 15:02
Covid-19 yalnızca birkaç ay önce ortaya çıkan bir hastalık. Fakat daha şimdiden hastalığa yakalanmış olanların eski sağlıklarına ulaşmalarının uzun bir süre aldığını söylemek mümkün.
Koronavirüse yakalanan birinin iyileşme süresi hastalığı ağır ya da hafif geçirmesiyle doğru orantılı. Birçok kişi Covid-19’u normal bir gripten farksız geçirmiyor. Fakat Covid-19 hastalığı ağır geçiren kişilerde kalıcı izler bırakabiliyor. Cinsiyet, sağlık durumu ve yaş virüse yakalananların hastalığa ne şekilde tepki vereceği konusunda belirli etkisi bulunan faktörler arasında.
Hastalar geçmiş oldukları tedavi sürecinin hangi derecede ağır olmuş olduğu da iyileşme sürecini etkileyen faktörler arasında.
Koronavirüs Hafif Geçirenler
Covis-19’a yakalanan hastaların büyük bir kısmı kuru öksürük veya ateş belirtilerini gösteriyor. Fakat eklem ağrısı, boğaz ve baş ağrısı, halsizlik gibi semptomlar da görülebiliyor. Öksürük en başta kuru şekilde oluyor. Fakat bazı hastalar hastalık ilerledikçe balgamı da atmaya başlıyor ve balgamlarda virüsün öldürmüş olduğu akciğer hücreleri oluyor. Bu semptomlar bol sıvı tüketmek ve istirahat ile tedavi ediliyor. Tedavi sürecinde ağrı kesici parasetamol verilerek tedavi süreci başlıyor. Covid-19’u hafif bir şekilde geçirenler eski sağlıklarına kısa bir sürede kavuşuyor.
Ateş bir hafta içerisinde hatta daha kısa bir sürede bitse de öksürük bir süre devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Çin’de bulunan veriler üstünde yapmış olduğu araştırmada hafif şekilde Covid-19 hastaları için iyileşme sürecinin yaklaşık olarak iki hafta olduğunu belirtmişti.
Koronavirüs Ağır Geçirenler
Kimi insanlar içinse hastalık ciddi bir hal alabiliyor. Enfeksiyonunu 7 ile 10. Günlerinde hastaların durumu ağırlaşabiliyor. Durumun ağırlaşması ani bir hal alabiliyor. Nefes darlığı başlıyor ve akciğerlerde yanma hissi oluyor. Nedeni ise virüsle savaşmaya başlayan bağışıklık sisteminin sağlıklı akciğer sisteminin sağlıklı olan akciğer hücrelerine de savaş açılması oluyor.
Hastalığı ağır geçirenlerin hastanelerde oksijen desteğine ihtiyacı oluyor. Pratisyen doktor Sarah Jarvis, “Nefes darlıklarının iyileşmesi uzun bir süre alabiliyor. Vücut enflamasyonu tedavi etmeye çalışır. Bu gibi durumda eski sağlığa kavuşmak iki ile sekiz hafta olabilir.” Diyor. Jarvis hastalığı bu türde geçirenlerin uzun süre halsizlik yaşayabileceğini belirtiyor.
Koronavirüs Yoğun Bakımda Geçirenler
WHO virüse yakalanmış olan 20 kişiden birinin yoğun bakım tedavisi ihtiyacı duyduğunu söylüyor. Yoğun bakımda olan hastalar ilaçlarla uyutuluyor ve solunum cihazlarına bağlanıyor. Sebebi ne olursa olsun yoğun bakım tedavisi geçiren biri nekahat dönemi ile tamamen iyileşmesi oldukça uzun bir zaman alabiliyor. Yoğun bakımda çıkarılan hastalar ise öncelikle normal odalara alınıyor. Sonra da nekahate evde devam ediyor.
Yoğun Bakım Tıp Fakültesi Dekanı Doktor Alison Pittard yoğun bakımda kalmış birinin eski sağlığına kavuşmasının yaklaşık 12 ya da 18 ay sürebileceğini söylüyor. Uzun bir süre hastane yatağında uyuyanların kas kaybı oluşabiliyor. Yoğun bakımda yatış döneminde kaslarını kaybeden ve güçsüzleşen hastalar kuvvetlerini yeniden kazanmalı.
Bazı hastalar tekrar yürüyebilmek adına fizik tedaviye ihtiyaç duyuyor. Yoğun bakımdaki ilaçlar sebebiyle hastalar deliryuma girebilirken psikolojik sorunlar da oluşabiliyor. Cardiff ile Vale Üniversitesi’nden fizyoterapist Paul Twose “Bu hastalık özelinde sorun söz konusudur. Viral şekilde yorgunluk çok önemli etkenler arasında” diyor.
İtalya ile Çin’den gelen vakalarda da bütün vücutta bitkinlik, ufak hareketlerde bile nefes darlığı, bitmeyen öksürük nöbetleri ile düzensiz solunum rahatsızlıkları raporladı. Hastalığı ağır şekilde atlatanlarda sürekli halsizlik de söz konusu olmakta. Fakat genel sonuçlara ulaşmak da kolay olmuyor. Bazı Covid-19 hastaları da yoğun bakımda kısa bir süre geçirirken de çeşitli hastalar haftalarca solunum aletine bağlı kalabiliyor.
Koronavirüs Kalıcı İzler Bırakıyor Mu?
Hastalığın daha yeni olmasından ötürü uzun vadeli etkileri incelemek ve söylemek mümkün değildir. Bağışıklık sistemi aşırı şekilde çalışıp akciğerlere hasar verirken hastalarda akut solunum problemi sendromu (ARDS) oluşabiliyor. Fizyoterapist Twose, “Beş yıl sonra bile fiziksel veya psikolojik olarak sorunlar yaşanabilecek veriler de mevcut” diyor.
Warwick Tıp Fakültesi’nden Doktor James Gill de hastalığı geçirenlerin iyileşme süreçlerinde mutlak şekilde psikolojik destek alması gerektiğini vurgulamaktadır. “Nefes alıp vermede güçlük çekildiğinde doktor ‘Solunum cihazına bağlamamız lazım. Sizi uyutmamız gerek.
Aileyle vedalaşmak ister misiniz?’ şeklinde soru yöneltiyor. Bunları duyan hastalarda travma sonrasında stres bozukluğu ile karşılaşılması şaşırtıcı olmuyor.”
Bazı durumlarda ise hastalığı hafif şekilde atlatan hastalarda halsizliğe benzer kalıcı izler oluşması da mümkün görülüyor.
Koronavirüs İyileşen Sayısı
Dünya geneline bakıldığında Covid-19’a yakalanan ve iyileşen sayısını net söylemek mümkün değil. Johns Hopkins Üniversitesi verilerine bakıldığında 19 Nisan’da virüse yakalanan kişilerin 2,5 milyona yaklaştığı ve 600 bin kişinin iyileştiği yönünde. Fakat her ülke farklı şekillerde veri topluyor.
Çeşitli ülkeler iyileşen hastaların verilerini yayınlamıyor. Bir de hastalığı hafif geçirenler kayıt altında tutulmuyor. Matematiksel geliştirilen modellemeler de Covid-19’a yakalanan hastaların %99 ile %99,5’inin iyileşebileceğini gösteriyor.
Koronavirüse Tekrar Yakalanmak Mümkün Müdür?
Virüse yakalanan birinin tekrardan virüse yakalanmaması ve bağışıklık süresinin konusu ile pek fazla veri yok. Fakat genel oluşan kanı virüse yakalanan ve iyileşen kişilerin yeteri kadar bağışıklık geliştirmiş olabilecekleri yönünde.
Virüse ikinci defa yakalananlar ender sayıda olan kişilerin testleri ile ilgili problemler yaşanabileceğini ifade etmektedir. Özellikle de Covid-19 aşısı üstünde çalışma yapanlar için bu soru hayati önem taşıyor. Geliştirilen aşının ne derecede dayanıklı olacağı da virüse karşı olan bağışıklığın süresi ile ilişkili.