Korona Aşısının Tek Dozu Ne Kadar Etkili, Biontech ve Diğer Aşılar Ne Kadar Koruma Sağlıyor?
Dünyanın birçok bölgesinde Covid-19 salgınıyla ilgili mücadelede aşılama programları sürerken, tek dozu aşının etkisi ve iki doz arasındaki süre ile alakalı farklı değerlendirmeler gerçekleştiriliyor.
6 Ağustos 2021 Cuma 15:31
Korona Aşısının Tek Dozu Ne Kadar Etkili, Biontech ve Diğer Aşılar Ne Kadar Koruma Sağlıyor?
Dünyanın birçok bölgesinde Covid-19 salgınıyla ilgili mücadelede aşılama programları sürerken, tek dozu aşının etkisi ve iki doz arasındaki süre ile alakalı farklı değerlendirmeler gerçekleştiriliyor.
İngiltere'de meydana gelen bir araştırma, tek doz aşıdan sonra tüm yaş gruplarında virüsü kapma oranının düştüğü belirlendi.
Ulusal İstatistik Ofisi ve Oxford Üniversitesi'nin 370 bin kişiyi içine alan bir araştırmasında, bir doz Pfizer/BioNTech ve AstraZeneca/Oxford aşılarının tek doz içerisinde bile etkili olduğu belirtildi.
Özellikle mRNA ve viral vektör yöntemi ile geliştirilen aşılarda ilk dozdan sonra yüksek bir antikor üretimi oluşuyor. SinoVac gibi inaktif aşılarda ise iki dozdan sonra yüksek koruma sağlanıyor.
İlk doz aşının yapılmasının ardından Covid olma oranının yüzde 65 düştüğü tespit edildi. Aralık 2020 ve Nisan 2021 aralığındaki dönemde enfeksiyon kapıp hasta olanların oranında görülen düşüş yüzde 74 olurken, asemptomatik vakaların oranı da yüzde 57 geriledi.
İngiltere, aşılanan kişilerin sayısını artırarak toplumsal korumayı ön plana çıkarmak amacıyla aşıların dozları arasında 11 ile 12 hafta gibi bir süre koyuyordu. Ancak daha sonra Delta varyantının hızlı yayılmasının yarattığı kaygılar nedeniyle bu süre sekiz haftaya düşürüldü.
İngiltere'de bu süre şu an uygulanmakta olan her aşı için geçerli. İngiltere, Pfizer/BioNTech, AstraZeneca/Oxford ve Moderna aşılarını kullanıyor.
Türkiye'de de son dönemde, kaç aşı dozu uygulanması önerisi gündeme geldi. Prof. Dr. Melih Us, Hürriyet'e yaptığı açıklamada BioNTech aşısı yaptıranlara bir ay sonra test yapılarak etkinliğinin ölçülmesi ve yeterli düzeyde antikorun tespit edilmesi halinde aşının bir dozda tutulmasını önerdi.
Ancak bilim dünyasından gelen uyarılar, birçok aşının iki dozla tam koruma sağlayacak şekilde tasarlandığına dikkat çekiyor.
Dahası, üçüncü doz aşının dahi gerekebileceği belirtilirken, daha bugünden bazı ülkeler üçüncü doz aşı için siparişler vermeye ve anlaşmalar yapmaya başladı.
İngiltere'de Imperial College London'dan bağışıklık profesörü Danny Altmann Ocak ayında BBC'ye yaptığı açıklamada, "İkinci dozun bu kadar hayati görülmesinin nedeni bağışıklık sisteminizin ince ayarını yapmasından kaynaklanıyor" dedi.
Her bir Covid-19 aşısının tek dozu ne kadar etkili?
Pfizer-BioNTech
Pfizer'in Aralık 2020'de açıkladığı veriye göre Pfizer-BioNTech aşısı ilk dozdan sonra yaklaşık yüzde 52 etkili.
Aşının üçüncü faz çalışmalarında yer alan 36.523 katılımcıdan toplanan verilere göre plasebo alan gruptakilerden 82'si, aşı olan gruptakilerden 39'u Covid-19 semptomları geliştirdi.
İlk aşıyı olduktan sonraki 12 güne kadar bağışıklık gelişmiyor.
İkinci doz alındıktan sonra hastalığa karşı koruma oranı bir haftanın ardından yüzde 95'e çıkıyor.
İkinci tahmin ise aşının etkinliğini farklı bir şekilde hesaplayan İngiltere'nin Aşı Komitesi'ne (JCVI) ait.
Komite, enfeksiyon rakamlarına dair verileri ele almak yerine ilk doz alındıktan sonraki 15. ve 21. günler arasındaki sürece bakmayı tercih etti; böylece aşının etkinliği yüzde 89 olarak hesaplanıyor. Aşının etkinlik oranı henüz etki göstermeden önce görülen enfeksiyon rakamlarıyla bozulmamış oluyor.
Diğer yandan bu şekilde ikinci dozdan sonraki ilk 7 güne bakıldığında henüz aşı etkisini göstermediği için aşının etkinliği yüzde 92 olarak ölçülüyor.
Ancak bütün bu hesaplamalar tartışmalı.
Altmann, New England Journal of Medicine bilim dergisinde yayımlanan Pfizer makalesindeki grafiklere bakanların 14. günde aşının birtakım de facto yararları olduğunu düşündüğünü, ancak bunun aldatıcı bir görsel olduğunu söylüyor.
Bu grafikte plasebo grubundakilerin hastalıklarının artmaya başlandığının görüldüğünü söyleyen Altmann, ilk doz aşıyı olduktan 14 gün sonra kimsenin kendisini güvende görmemesi gerektiğini aktarıyor.
Oxford-AstraZeneca
Oxford-AstraZeneca aşısı için Ocak ayında yayımlanan bir araştırmada, yazarlar aşının bir standart dozunun yüzde 64,1 koruma sağladığını ortaya koydu.
İkinci tam dozdan sonra bu oran yüzde 70,4 ancak ilginç şekilde, birinci dozdan sonra yarım doz alan kişilerde koruma oranının yüzde 90 olduğu gözlendi.
Bundan yola çıkarak Aşı Komitesi, üçüncü haftadan 9-12. haftaya kadar birinci dozun ciddi şekilde hastalanmayı yüzde 70 oranında önlediği sonucuna vardı.
Bu yüzden ikinci doz olmadan önce ilk dozun en azından birkaç ay boyunca koruma sağlayacağı düşünülüyor.
Moderna
ABD Gıda ve İlaç Dairesi'nin (FDA) yayımladığı belgeye göre Moderna aşısının bir dozu yüzde 80,2 oranında koruma sağlıyor.
İkinci dozdan sonra 18-65 yaş arasında bu oran yüzde 95,6'ya çıkıyor. 65 yaş üstü için ise bu oran yüzde 86,4.
Pfizer aşısında olduğu gibi üçüncü fazda belirli bir süre içinde, Moderna aşısı için bu 28 gün, biri aşı biri plasebo olmak üzere iki doz aşı verildi. bu yüzden tek bir aşıdan sonra bağışıklık devam eder mi, yoksa bu aşamadan sonra düşer mi henüz bilinmiyor.
CoronaVac
Merkezi Çin'de bulunan Sinovac şirketinin ürettiği CoronaVac aşısı, bağımsız olarak birkaç ülkede denendi; hepsinde de farklı bir sonuç elde edildi.
Birleşik Arap Emirlikleri ilk sonucu açıklayan ülke oldu ve yüzde 86 etkili olduğunu belirtti.
Türkiye'de ise bu oran yüzde 91,25. Endonezya'da yüzde 65,3; Brezilya'daki Butantan Enstitüsü sonuçlarına göre yüzde 50,4.
Bu sonuçlar, arasında 14 gün olacak şekilde iki doza ait. Henüz hiçbir yerde tek doz etkinliği açıklanmadı.
Tüm sonuçlar akademik yayımlar yerine basın bültenleri aracılığıyla açıklanmaları gerekçesiyle şüpheli bulunuyor. Sonuçların toplanmasına yönelik yöntemler ve veriler açıklanmadan bilim insanlarının bir sonuca ulaşması zor olacak.
Sputnik V'in aralık ayında ilk dozu verilmeye başlandığında çoğu klinikteki bekleme odaları yarı yarıya doluydu.
Rusya'nın başkenti Moskova'da bulunan Gamaleya Epidemiyoloji ve Mikrobiyoloji Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirilen bu aşı iki doz uygulanıyor. İki dozdan sonra da etkinliğinin yüzde 91,4 olduğu açıklandı.
Bir dozdan sonraki etkinliğine dair kamuya açık bir veri yok.
Bu araştırmaya dair veriler de akademik dergilerde yayımlanmazken Washington Post gazetesine göre çok sayıda Rus bu araştırmanın sonuçlarına şüpheyle yaklaşıyor.
Aralık ayında ilk doz verilmeye başlandığında çoğu klinikteki bekleme odaları yarı yarıya doluydu.
Altmann, "İlk dozu aldıktan sonra davranışlarınızı değiştirebilir misiniz?" sorusuna, "Ben hiç aşıyı almamışım gibi tamamen aynı davranırdım, gardımı düşürmez ya da başka türlü davranmazdım" yanıtını veriyor.
Surrey Üniversitesi'nden bağışıklık profesörü Deborah Dunn-Walters ise aşının tam olarak koruyup korumayacağının bilinmemesi nedeniyle davranışlarda değişiklik olmaması gerektiğini vurguluyor:
"Bunun birkaç nedeni var. Birincisi tamamen korunup korunmadığınızı bilmiyoruz. İkincisi de aşı olmanızın virüsü bulaştırmanızı sonlandırıp sonlandırmayacağını da bilmiyoruz. Asemptomatik enfeksiyon geçirme ihtimaliniz de var."
İkinci dozu atlayabilir misiniz?
Dunn-Walters, "Klinik devrenin öncesinde düzenlenen deneylerde bir dozdan sonra yeterli oranda bağışıklık olmadığını düşündükleri için iki doza çıkardılar" diyor.
Üçüncü faz çalışmalarında da iki dozdan sonra ilkine göre daha kanda fazla antikor ve T hücresi görüldü.
Pfizer CEO'su Albert Bourla, aralık ayında ikinci dozu es geçmenin büyük bir hata olacağını; çünkü bu dozla edineceğiniz korumanın iki katına çıktığını aktardı.
Pfizer ve BioNTech şirketleri, 21 gün sonrasına dair ellerinde bir veri olmadığını, o yüzden birinci dozdan 21 gün sonra halen korunma sağlandığını söyleyemeyeceklerini vurguladı.
Bağışıklık sisteminin nasıl çalıştığı incelendiğinde bu aşamadan sonra koruyuculuğun azaldığını söylemek yanlış olmaz.
Çoğu aşı yeni bir teknoloji kullandığı için koruyuculuğun nasıl düştüğünü tam olarak tahmin etmek mümkün değil.
Oxford-AstraZeneca ve Sputnik-V aşıları, bir çeşit adenovirüsün değiştirilmiş versiyonunu kullanıyor.
Adenovirüsler, farklı hücre tiplerine bölünerek sonum enfeksiyonları gibi farklı hastalıkların ortaya çıkmasına neden oluyor.
Oxford aşısı şempanzelerden aşınan bir adenovirüsü kullanırken Rus aşısı iki insan tipini karıştırarak kullandı.
Adenovirüsler yıllardır kanser aşıları ve gen terapilerinde kullanılsa da viral bir enfeksiyonun önlenmesi için ilk defa ABD'de Aralık 2019'da ABD'de Ebola aşısı için onay almıştı.
Moderna ve Pfizer-BioNTech aşıları ise mRNA teknolojisi kullanarak çok daha yeni bir teknolojiyle üretildi.
Boston Üniversitesi'nden mikrobiyoloji profesörü Ronald Corley, farklı etnisitelerden insanlarda nasıl etki göstereceği ya da bağışıklığın ne kadar süreceği gibi aşılarla ilgili birçok bilinmeyenin olduğunu söyledi.
CoronaVac aşısı ise 19. yüzyıldan beri piyasada olan ölü patojenlerin aşılarda kullanılması teknolojisiyle üretildi.
Ancak yine de bağışıklığın ne kadar süreceği bilinmiyor.
Aşıyla bağışıklık nasıl kazanılıyor?
Bağışıklık sistemi ilk kez bir aşıyla karşılaştığında iki önemli beyaz kan hücresini aktifleştiriyor.
Öncelikle antikor üretmekle görevli olan plazma B hücreleri harekete geçiyor ancak bunlar çok kısa ömürlü hücreler. İkinci doz olmadan birkaç hafta içinde düşüşe geçiyorlar.
Daha sonra da belirli bir patojeni bularak bunu öldürmekle görevli olan T hücreleri aktifleşiyor.
Bu T hücrelerinin bazılarının hafızası on yıllarca yıl etkili olabiliyor; o yüzden bazı aşılar ömür boyu bağışıklık sağlıyor. Ancak bu hücreler genel olarak ikinci doza kadar ortaya çıkmıyor.
İkinci doz, vücudu bağışıklık sistemini harekete geçiren antijenlerle tekrar tanıştırmak anlamına geliyor.
Altmann, "İkinci dozu da aldıktan sonra T hücreleri daha yüksek frekansta bir hafızaya sahip oluyor; bu da B hücrelerinin hafıza havuzunun genişlemesi demek. Daha kaliteli antikor üreteceklerdir böylece" diyerek süreci açıklıyor.
T hücreleri bir patojeni tespit edip öldürmekle görevli
İkinci dozla beraber önceki dozdan kalan B hücreleri hızla bölünerek yüksek sayıda hücre oluşturuyor, böylece vücudunuzda oluşan antikorların ikinci kez yükselmesi sağlanıyor.
İkinci doz, B hücrelerinin olgunlaşmasını da sağlıyor. En iyi alıcısı olan olgunlaşmamış hücreler seçilerek belirli bir patojene bağlanmaları gerçekleştiriliyor.
Bu süreç henüz daha beyaz kan hücrelerinin üretildiği kemik iliğinde bulundukları sürede gerçekleşiyor, daha sonra da dalağa ilerleyerek gelişimlerini tamamlıyorlar.
Böylece B hücrelerinin hem sayısı artıyor hem de hedef aldıkları antikorlar daha iyi odaklanmış oluyor.
Bu sırada T bellek hücreleri ise hızla çoğalıyor. Bu hücrelerin şimdiden pandemi sırasında önemli bir rol üstlenerek kimi kişileri Covid-19'dan koruduğu düşünülüyor.
Her ne kadar Covid-19'a neden olan koronavirüs Aralık 2019'dan beri ortalıkta olsa da, T bellek hücrelerinin gribe neden olan virüs gibi diğer koronavirüsleri daha önce gördüğü ve böylece Covid-19'un tanınmasını sağladığı aktarılıyor.
Bağışıklığın gelişmesi zaman alıyor
Profesör Deborah Dunn-Walters Dunn-Walters, bağışıklığın gelişmesinin zaman aldığını vurguluyor ve tek bir doz alınıp alınmamasından bağımsız olarak birkaç hafta korunmayacağınızı aktarıyor.
Doğuştan gelen bağışıklık sistemi bir enfeksiyonun deri gibi fiziksel bariyerleri geçmesine engel oluyor. Ancak onun dışında bir de edinsel/kazanılmış bağışıklık var ki, adından da anlaşılacağı üzere, bunun gelişmesi için vaktin geçmesi gerekiyor.
O yüzden her ne kadar küresel aşı dağıtımı heyecanlı olsa da, normal hayata dönmeden önce biraz beklemek gerekecek.