Cinsel obsesif bozukluk nedir?

Araştırmacılar bu detaylar üzerine araştırmalarını yaparak elde ettikleri sonuçları duyuruyor. Hastalık derecesine gelen takıntı durumu da bu hastalıklardan biri olarak dikkat çekiyor. Cinsel obsesif bozukluk olarak anılan cinsel takıntı hastalığı günümüzde pek çok insanda bulunuyor. Bu hastalığın nendeler, tedavisi ve tetikleyen durumları çok merak ediliyor. Biz de sizler için cinsel obsesif bozukluk hakkında merak edile tüm soruları yanıtladık. Obsesif bozukluk nedir, neden oluşur, cinsel takıntı belirtileri ve türler nelerdir? Merak ettiğiniz bu soruların yanıtlarını almak üzere en doğru adrese geldiğinizden emin olabilirsiniz.

Cinsel obsesif bozukluk nedenleri nelerdir?

    Cinsel obsesif bozukluk; opsesif kompulsif bozukluk içinde yer alıyor. Opsesif kompulsif bozukluk ise şu kelimde tanımlanabilir; insanın hayatını son derece zora sokan, üzülmesine nende olan, kontrol edilemez düşünceler üretmesine ve tepkiler vermesine neden olan, işe yaramazlık ve takıntı hissi yaratan bir hastalıktır. Bu hastalığın cinsellik noktasında da takıntı yarattığı çok sayıda insan bulunuyor. Aşırı düzenlilik, dini inanç ya da cinsellik tecrübeleri konusunda takıntılar oluşturmak, şiddet ve benzeri her şey bu hastalık dâhilindedir.

Cinsel takıntıların temelinde ise birden fazla neden yatabilir. Kişinin daha önceki deneyiminin kötü olması, kişinin cinsel anlamda bir travma yaşaması (tecavüz, taciz vb.) dini inançlarda geçen ve kişide ciddi korkular yaratan ibarelerin tümü cinsel takıntı hastalığına neden olabilir. Kişi bu durumda sağlıklı düşünüp hareket edemez. Sürekli korumacı ve takıntılı hareketler sergileyebilir. Bunların aksine cinselliğe aşırı düşkünlük, sürekli cinsellik isteği de cinsel takıntı kapsamındadır. Bu takıntıların birden fazla türü olduğu için uzmanlar tarafından teşhis ve tedavi edilmesi büyük önem taşıyor.

Cinsel obsesif bozukluk örnekleri

   Cinsel obsesif bozukluk hastalığının birden fazla türü olabileceğini yukarıda ayrıntılı olarak ifade etmiştik. Bu türlere bağlı olarak kişilerin davranışları ve takıntıları da farklılık gösterebiliyor. Çeşitli formlara bürünerek karşımıza çıkan bu hastalığa bir örnek vermek gerekirse mesela bir babanın kendi öz kızını çok sevmesine rağmen istismar etme isteği duyması denilebilir. Bu sadece kafasında yarattığı bir istek bile olsa, daha önce taciz ya da benzeri bir harekette bulunmaması rağmen cinsel takıntı hastalığı olan kişiler bu düşünceleri yüzünden bile pedofili olduklarını düşünüp ciddi stresler yaşayabilirler. Buna bir nevi sanrı takıntısı adı da verilebilir. Ya da benzer bir başka örnek vermek gerekirse de bir kadının sevgilisine, eşine karşı cinsel isteksizlik duyması ve bunun sonucunda isteksizliğini takıntı haline getirip de ‘’acaba ben lezbiyen miyim?’’ sorusunu sorup, kendini buna inandırması diyebiliriz.