Merkez Bankası faizi sabit tutsa da ihtiyaç kredilerinde faiz zirveyi gördü

Merkez Bankası faizi 7 aydan bu yana sabit tutarken ihtiyaç kredisi faizleri yaklaşık 4 senenin zirvesini görmüş durumda.

22 Temmuz 2022 Cuma 20:50

Merkez Bankası faizi sabit tutsa da ihtiyaç kredilerinde faiz zirveyi gördü

Merkez Bankası faizi 7 aydan bu yana sabit tutarken ihtiyaç kredisi faizleri yaklaşık 4 senenin zirvesini görmüş durumda. Seçimden önce hükümet kredi musluklarının açık olmasını istiyor fakat enflasyon, cari açık ve kur artışlarını yavaşlatmak adına yan yollar aranıyor.

Merkez Bankası (TCMB) yüzde 78’i aşkın resmi enflasyona rağmen politika faizini yüzde 14’te tutmayı sürdürse de kredi faizlerinde çok farklı bir tablo oluşuyor.

TCMB verilerine göre, ortalama ihtiyaç kredisi faizleri geçen hafta yüzde 35,41’e çıkarak 44 ayın zirvesini gördü. Son üç ayda ihtiyaç kredisi faizlerinde 800 baz puana yakın yükseliş gerçekleşti.

Bu oranlar ağırlıklı ortalamaları gösterirken, birçok vatandaş bu oranın çok daha üstünde kredi faizleriyle karşı karşıya kalıyor.

Faiz indirimlerinin başladığı Eylül 2021 öncesinde ihtiyaç kredisi faizleri yüzde 23 seviyelerinde bulunuyordu.

Öte yandan, 44 ayın zirvesine ulaşmasına rağmen ihtiyaç kredisi faizleri enflasyonun çok altında olmaya devam ediyor.

ENFLASYON RİSKİ YÜKSEK

Mayıs-haziran döneminde yaklaşık 900 baz puanlık yükseliş kaydeden ticari kredi faizleri ise son iki haftada düşüş kaydederek ortalamada yüzde 27,38’e geriledi. Birçok şirket ise bu oranın çok üzerinde faiz oranlarıyla karşı karşıya kalıyor.

Uzmanlar, TCMB’nin politika faiziyle kredi faizlerinin ayrışmasının, vade farkından ve enflasyon riskinin fiyatlanmasından kaynaklandığına işaret ediyor.

Tüketici kredileri faizleri daha çok uzun vadeli olduğu için bankalar vade riskini daha çok hesaba katıyor.

FAİZ DIŞI ARAÇLARLA KREDİLER FRENLENİYOR

TCMB politika faizini sabit tutsa da hükümet, faiz dışı adımlarla kredi büyümesini, dolayısıyla da cari açık artışını, enflasyonu ve kur artışını yavaşlatmaya çalışıyor.

Kredilere zorunlu karşılık uygulanması, risk ağırlıklarının artırılması, kredilere döviz bozdurma şartı getirilmesi, ihtiyaç kredilerinde taksit sayısının azaltılması, enflasyona endeksli tahvillerde iskonto oranının yüzde 50’ye kadar çıkarılması gibi kararlarla hükümet kredileri yavaşlatmak istiyor.

SEÇİM ÇIKMAZI

Hükümet, politika faizi dışı yan yollara giderek kredilerde yavaşlama istiyor ancak seçim öncesinde ekonomide yavaşlama istenmediği için ortaya çelişkili bir durum çıkıyor.

Faize dokunmadan yan yollarla atılan adımlar da enflasyon ve kur artışında istenen yavaşlamayı da getirmiyor.

Nitekim, TCMB’nin dünkü politika faizi karar metninde, “baz etkilerinin ortadan kalkmasıyla enflasyonda düşüşün başlayacağı” cümlesi kaldırıldı.