Ankara Barosu, alkol satışı yasağını Danıştay'a taşıdı
Ankara Barosu, İçişleri Bakanlığı’nın 17 Mayıs’a kadar gerçekleştirilecek olan sokağa çıkma kısıtlamaları esnasında alkol satışını da engelleyen kararını Danıştay’a götürdü.
29 Nisan 2021 Perşembe 22:49
Ankara Barosu, alkol satışı yasağını Danıştay'a taşıdı
Ankara Barosu, İçişleri Bakanlığı’nın 17 Mayıs’a kadar gerçekleştirilecek olan sokağa çıkma kısıtlamaları esnasında alkol satışını da engelleyen kararını Danıştay’a götürdü.
Tam kapanmanın uygulanmakta olduğu 17 gün boyunca alkol satışı olamayacağı açıklaması tartışmalara sebep oldu. Ankara Barosu, alkol satışı yasağını Danıştay'a taşıdı.
Ankara Barosu, İçişleri Bakanlığı’nın 17 Mayıs’a kadar yapılacak sokağa çıkma kısıtlamaları esnasında alkol satışını da kısıtlayan kararını Danıştay’a götürdü. Yasak için acil olarak yürütmenin durdurulmasını talep eden baro, yasağın kanun ile genelgeye dayalı olmadığını, temel hakları kısıtlayacak nitelik taşıdığını, bu sebeple Anayasa ve uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurguladı.
Ankara Barosu'nun Danıştay'a yapmış olduğu başvuruda özet olarak şu ifadeler yer aldı:
Temel haklar yalnızca kanunla sınırlandırılır: Tam kapanma vakitlerinde alkollü içki satışının engellenmesi, temel hakları sınırlandırma yetkisinin kötüye kullanımı olmaktadır. Temel hak ve hürriyetler, Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilmiş olan nedenlere bağlı olarak ve yalnızca kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasa’nın sözü ile ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gerekler ile ölçülülük ilkesine aykırı olamamaktadır.
Temel haklara ölçüsüz müdahale: İnsanların evlerinde alkol tüketeceklerine ya da tüketemeyeceklerine dair kararları, özel hayat kapsamında bulunan, Anayasa’da temel hak ve özgürlükler kapsamı içerisinde korunan ve ancak ve ancak kanun ile sınırlandırılabilen özel koruma altında bulunan haklardandır. Yasal dayanağı olmayan, sadece ve sadece sözlü şekilde alkol satışını engelleyen icrailik karakterine sahip bu fiili uygulama açık bir şekilde anayasaya aykırıdır. Anayasa’da korunmakta olan “özel hayatın gizliliğine” yapılan “ölçüsüz” bir müdahale olmaktadır.
Keyfi uygulama: Dava konusu fiili uygulama, kamu düzenini tehdit edici bir durumun ortadan kaldırılması ve sonuç olarak da kamu faydasının gerçekleştirilmesini sağlayacak durumda değildir. Çünkü sokağa çıkma yasağı ile zaten sosyal mesafenin korunması için gerçekleştirilmektedir, insanların zaten sosyal yaşama uyamayacağı duruma getiren yasaklar bulunuyorken alkollü içki satışının sosyal birliktelik problemine ne şekilde sebebiyet vereceği sorusunun izahı bulunmamaktadır. İdarenin uygulaması temel özgürlükleri gerektiğinden fazla sınırlandıran, ölçüsüz bir uygulama olarak kamu hukukunun temel ölçütlerinden birinin ihlali olmaktadır. Keyfi uygulamalar ya da tasarruflar ile kişilerin özel hayatlarına, kişisel tercihlerine ve yaşam şekillerine müdahale edilememelidir.
Hızlı bir şekilde durdurulması gerekiyor: Dava konusu olan karar, ağır şekilde ulusal-uluslararası hukuka ve Anayasa'ya aykırı olmakta, bu idari işlemin ilgili idarenin savunması olmaksızın öncelikle ve hızla yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesini istiyoruz. Genelgelerle açıkça belirtilmiyor olmasına rağmen tekel bayilerinin de istisna kapsamına alınmayarak İçişleri Bakanlığı’nın bütün marketlerde “alkollü içki satışının yasaklanması” biçimindeki fiili uygulamasının, davalının savunması alınmadan hızlı bir şekilde yürütmesinin durdurulmasına ve iptal edilmesine karar verilmesini talep etti.